Hayat üzerine bir deneme

in #hayat7 years ago (edited)

wallls.com_61735.jpg

insan egolarından arındığı vakit diğerlerine değer vermeyi öğrenir. Dünyanın merkezinden kendini ne kadar uzaklaştırabilirse, insanlığa ve diğer insanlara yardımı o ölçüde artabilir.... insan olumsuz egolarından; kibirli olma, bencil olma, açgözlülük ve benzerlerinden arındığı ölçüde değerlidir ...çünkü en başta kendimize değer vermeliyiz değerli olduğumuzu bilmeliyiz ki başkalarınında değerli olduğu bilincine varabilelim...

Genelde hayata ve insanlara kendi penceremizden bakarız ne de olsa.tabiki bunu geliştirebiliriz empati vs gibi teknikler ile...kendimize değer vermezsek bu içimizde bazı tehlikeli düşünce süreçlerini de tetikler... yaşamaya hakkımız olmadığına kadar gidebilir..sonuçta yaşamın içersinde olan yaşayan herşey değerlidir.

bireysel çıkarları, bir bütünün çıkarlarının önüne geçirmek en büyük başarısızlık sebeplerinden biri.alt nedenler arasında egoların terbiye edilememesi başta geliyor sanırım.

dünya ne zaman cennetin bir yansıması olur bilemeyiz ama en azından herkes kendi çevresinden başlayarak çabalasa bu da bir adımdır..

Karşıdaki kişiye haddinden fazla değer vermek

maalesef hepimiz zaman zaman bu ayarı tutturamıyoruz..buna etken içinde bulunduğumuz ruh haline karşın yanlış zaman ve yerde karşımıza çıkan yanlış insanların neden olması diyebiliriz belki...bazı insanlar iyi niyeti çok güzel suistimal eder...sonucunda üzülen biz oluruz yazık ki...bunun nasıl bir çözümü var diye sorarsanız sanırım merdivenleri teker teker çıkmak gerek diyebilirim.bunun yanında karşı tarafın farkında olmadan verdiği geri bildirimleri iyi okumak gerekir.

mutlu olmak nedir dediğimizde sanırım bundan herkesin anladığı şey farklı olacaktır...kimisi sadece alışveriş yapmaktan mutlu olur....kimisi sadece şarkı söylerken mutlu olur vs...bu sadece bireysel ve bencil bir eylem olarak gözüküyor.

benim ifade etmek istediğim mutluluk kavramı ise biraz daha farklı..yapacağımız eylemlerin çekirdek bileşenine mutluluk olgusu koymak..sanırım bu salt mutluluk kavramının ötesinde oluyor..

yaptığımız eylemler ve amaçlarımız için çabalarken aldığımız sonuçlar karşısında mutlu olabilmeliyiz ki içimize sinsin...bu bize en başında bir istikrar getirir..devam etmemizi sağlar..
bu işin bireysel kısmı...birde kitlesel kısmı var... mesela yaptığımız bir eylem esnasında ve ulaştığımız sonuçlarda kendi adımıza bir mutluluk hissetmeyebiliriz....ama başka birinin mutluluğu sonucunu doğuracak bir eylem içersinde olmamız , bu eylemi gerçekleştirirken karşılaştığımız tüm zorluklara karşı göğüs germemizi sağlarken, bizi dolaylı olarak tekrar mutluluğa eriştirebilir...olumlu bir sonuç almamız esnasında ise ayrıca bir mutluluk daha söz konusu olabilir...

sonuç olarak mutlu olmak ya da mutlu etmek adına girişilen eylemlerin gerçekleşme süreçlerinde ve / veya gerçekleşmesi sonucu bizi mutlu olmaya sevk edecektir...

mesela bir babanın maden ocağında türlü zorluklarla çalışması karşısında , evine bir lokma ekmek götürebilecek olmasının verdiği o düşünce ya da cebinden çıkarıp baktığı çocuğunun eşinin fotoğrafı sonrası onların geleceği için çabalaması, bir anda o maden işçisi babanın tüm yorgunluğunu,üzüntüsünü,stresini unutarak mutlu olmasını sağlayacaktır.

mutluluğun özünde de sevgi var olmalı sanırım...

özetle amacımız(bireysel-kitlesel) ne olursa olsun severek başlayıp sonuçlarında mutlu olduğumuz vakit (bireysel ya da kitlesel) bu bizim yaşam enerjimize de olumlu yönde katkı yaparken ilerlediğimiz yolda devamlılık için bize gereken bir güç olacaktır bence.işinde başarılı olan insanların sırrı da, işini severek yapması ve sonucunda mutlu olması olsa gerek..

mesela siz hem insanlık adına hem yaşadığımız toplum adına olumlu bir katkı sunarken mutlu olabileceğiniz gibi kendi özel hayatınızda yapacağınız olumlu değişiklikler sonucuda mutlu olabilmelisiniz.. aksi takdirde kitlesel mutluluk için yapacağınız çabalar ne kadar verimli olabilir tartışmalı kalır..

kitlesel mutluluk için çabalarken bireysel mutluluğunuzu da göz ardı etmemeniz ruhunuzu beslemek adına faydalı ve gerekli olabilir...sonuçta bir su ne kadar temiz olursa içindeki balıklarda o kadar uzun yaşar ya da döküleceği topraktaki ağaçların meyveleri o kadar lezzetli ve sağlıklı olur.

bu sizin tercihiniz olmakla birlikte bence aile kurmanız sonucu bundan duyacağınız mutluluk, hem bireysel mutluluğa hemde kitlesel mutluluğa örnek olur....aile kurduğunuz zaman sadece kendi mutluluğu için çabalayan bencil bir insan olmuyorsunuz..sonuçta çocuklarınızı yetiştirdiğinizde yaşadığımız toplumda ülkede ve dünya da ne gibi şeylere etki edeceğini veya değiştireceğini bir nebze sizin sayenizde kazanacaklar...

cennetin dünyadaki yansımasını oluşturmak" için verilecek çabaların ,bir çok farklı kulvarı vardır...eğer siz aile kurmayı iş bulup çalışmayı bu eksende değerlendirirseniz standart olgunluk seviyesine erişememiş biri için; toplumsal baskılardan kurtulma, ego tatmini, belirli ihtiyaçların görülmesi,hayatın tek amacı ekseninde değerlendirilebilecek bu eylemi; siz, "cennetin dünyadaki bir yansımasını oluşturmak" için verilecek mücadele kulvarlarından biri olarak yeniden tanımlamış olursunuz... bununla birlikte var oluşunuzda o derece kutsal olurken yeniden tanımladığınız ve uyguladığınız bu kulvar sayesinde var oluşunuz bile insanlık adına bir örnek, mutluluk, umut kaynağı olabilir.

ben toplumsal çöküşümüzün nedenleri arasında mutsuz evliliklerin travmasıyla büyüyen mutsuz çocukların olduğunu da düşünüyorum..

Tüm bunlarla birlikte insan tek bir kulvara sığamayacak kadarda geniştir aslında...Birçok kulvarda eşzamanlı olarak mücadele etmek de elinizdedir.